Vergi Denetim Kurulu tarafından, mükellef gruplarının incelemeye alınma nedenlerini bir kalıba sokmak çok zordur. Bir mükellef herhangi bir neden gösterilmeksizin incelemeye alınabilir. Lakin aktif denetim gücünün sınırlı olması, denetim bütçesinin verimli kullanılmak istenilmesi ve mükellef sayısının çokluğu nedeniyle VDK, belli kriterleri baz alarak mükellefleri incelemeye aldığı da bir gerçektir.
Vergi Denetim Kurulunca yürütülen vergi incelemeleri temelde beş ana kaynaktan başlatılabilmektedir. Bunlar;
- Risk Analiz Sistemi (VDK-RAS) üzerinden, mükelleflere ait her türlü yasal veri ve diğer kurum ve kuruluşlardan yahut mükellefin etkileşimde bulunduğu firma ve şahısların bilgileri kullanılarak yapılan analiz ve mukayeseler neticesinde riskli görülen sektörler ve mükellefler nezdinde yürütülen incelemeler,
- İhbar ve şikâyetlere istinaden yürütülen incelemeler,
- Teftiş, soruşturma, inceleme ve denetimler sırasında yapılan tespitlere istinaden yürütülen incelemeler,
- Kamu kurum ve kuruluşlarından intikal eden ve doğrudan veya dolaylı olarak vergisel konuları içeren inceleme ve denetim raporlarına istinaden yürütülen incelemeler,
- Müfettişler tarafından riskli olduğu düşünülen sektörlere yönelik düzenlenen Görüş ve Öneri Raporları uyarınca yapılan incelemelerdir.
VERGİ İNCELEMESİNE ALINMA NEDENLERİ
1- Riskli Mükellefler (RAM İncelemeleri)
Dijitalleşmenin artması, mükelleflerin mükellefiyetlerine ilişkin verilerini kendi elleriyle Hazine ve Maliye Bakanlığı ile paylaşması yahut mükellefe dair verilerin diğer kamu kurum ve kuruluşlar ile mükellefin etkileşimde bulunduğu banka, şirket ve şahıslar tarafından karşılık bildirim ve beyanda bulunulması nedeniyle, Bakanlık birimlerinin ellerinde mükellefe ait birçok veri bulunmaktadır. Bu verilerden yararlanılarak yapılan çalışmalar sonucunda, çapraz kontrollerle mükelleflere risk puanı verilmektedir. Bu çalışmaları, VDK bünyesinde bulunan Risk Analiz Merkezi yapmakta ve bu merkez tarafından oluşturulan Risk Analiz Sistemi (VDK-RAS) inceleme türeterek, Denetim Daire Başkanlıklarının inceleme havuzlarına düşmektedir.
Başkanlıkça değerlendirilen belli bazı risk faktörleri şunlardır:
- Karlılık oranının sektörel ortalamaya göre sapma göstermesi,
- POS satışlarının sektör ortalamasının altında ya da üstünde olması,
- Net Satışlarına oranla yüksek tutarlı pazarlama, satış ve dağıtım gideri, genel yönetim gideri, karşılık gideri, kambiyo zararı, finansman gideri olması,
- Nakit satışlarının sektör ortalamasının altında ya da üstünde olması,
- Gelir tablosunda yer alan toplam satışlara oranla karın düşük olması,
- Bilançodaki kasa hesabında yüksek tutarda nakit bulunması,
- Bilançodaki banka hesapları ile fiili banka hesapları arasında fark bulunması,
- Şirketin bilançosunda banka kredisi ve ortaklardan alacaklar hesabının bulunması,
- Bilançolarında yer alan kasa ve banka hesaplarında nakit bulunduğu halde yüksek tutarlı banka kredisi kullanımı,
- Banka hesap hareketleri ve çek hareketleri ile mal satışı ya da alışı yapılan mükellefler arasında uyumsuzluk olması,
- Bilanço kalemleriyle ilgili yatay ya da dikey rasyo analizlerindeki sapmalar, uyumsuzluklar,
- İşletmenin sürekli zarar beyan etmesi,
- Şirket ortağına sermayenin üç katından fazla borçlanılması,
- Karlılık oranının diğer yıllara göre sapma göstermesi,
- Finansman giderlerinin yüksek olması,
- İşletmelerin kasa ve banka hesaplarında yeterli bakiye bulunmasına rağmen yüksek tutarlı kredi kullanımının bulunması,
- Finansman gider kısıtlamasına tabi olmasına rağmen, beyanname ekinde K.K.E.G. notunda buna dair veri olmaması,
- Alınan Çekler hesabındaki tutarlar ile toplam satış tutarlarının karşılaştırılması sonucu çekler hesabının satışlar hesabından yüksek olması,
- Başka bir mükellef incelemesi yapılırken söz konusu mükelleften mal ya da hizmet alışı ya da satışı yapılması,
- BS-BA gibi elektronik formlar arasında tutarsızlıklar bulunması,
- Beyanname, ekleri ve bilanço/gelir tablosu dipnotlarındaki tutarsızlıklar bulunması,
- Devreden KDV’lerin yüksek olması ve süreklilik göstermesi,
- Teslim ve hizmet bedelini kredi kartı ile tahsil eden mükelleflerin kredi kartı işlem banka bilgileri, Ba-Bs bildirimleri ve KDV beyanname bilgileri analizine göre riskli olarak değerlendirilmesi,
- Sahte fatura kullanma ya da düzenleme yönünden risk puanının yüksek olması,
- Bilanço veya Gelir tablosunda yer alan bazı riskli hesapların yüksek tutarlı olması (Sipariş avansları gibi)
2- Sektörel İncelemeler
Esasen bu incelemelere dair doneler büyük çoğunlukla, bir önceki başlıkta anlattığımız RAM (VDK-RAS) çalışmaları neticesinde elde edilir. Lakin sektörel incelemelerin diğer incelemelerden farkı, bu incelemelerin bir veya birkaç mükellefe yönelik olarak yürütülmemesidir.
Bu incelemeler, doğrudan Başkan onayıyla açılarak, Müfettişlere RAM-123456789 gibi kodlar ile gönderilmektedir. Ayrıca yine bu incelemelerin süresi, kanunda belirtilen sürelerden daha kısa olarak belirlenebilmektedir. Örneğin tamamlanma süresi normal şartlarda 1 yıl olan tam incelemeler, konu sektör incelemeleri olduğunda Müfettişler üzerine 6 yahut 8 aylık olarak açılmaktadır.
Ayrıca, bu tarz incelemelerde, inceleme sonuçlarının yargıya taşınmaması yahut taşınsa bile yargı noktasında sıkıntı çekilmemesi amacıyla, raporlarda yer alacak hususların (Karlılık, maliyet oranları, uygulanacak KDV oranı ve matrahı vb.) daha net olması adına incelemelere koordinatör de atanabilmektedir. Bu tarz incelemeler neticesinde Müfettişlerce düzenlenecek raporlar, tüm ülke geneli tek bir formatta çıkarılmaya çalışılır.
Bu tarz incelemelere örnek olarak; akaryakıt sektörü, gıda sektörü, turizm sektörü (veya alt sektörler; oteller, acenteler, tur şirketleri vb.), dijital içerik üreticileri (Youtuberler), doktor, mali müşavir, avukat incelemeleri gösterilebilir.
Bazen bu tarz incelemeler, herhangi bir mükellefin incelemesini yürüten Müfettiş eliyle de türetilebilmektedir. Bu Müfettiş incelemesini tamamladığı mükellefin içinde bulunduğu sektörde, genel yanlış vergisel algıyı yahut uygulamayı tespit eder ve netice de “Görüş ve Öneri Raporu” düzenler. Bu raporunda, sektörde bulunan açığı, hatayı, düzeltilmesi gereken unsurları tespit eder ve belli mükellef grubunun yahut tüm sektörün incelenmesini talep eder.
Bu konuyu örneklendirelim. Müfettiş, estetik operasyonların yapıldığı bir muayenehaneyi incelemesi esnasında, %18 KDV oranı uygulanması gereken cilt bakım işlemine, yıl için %8 KDV hesaplandığını tespit etmiştir. Karşıt incelemeler esnasında ve mükellefin verdiği ifadeye göre tüm sektörde, bu denli hatalı işlemin yapıldığının farkına varan Müfettiş, ilgili mükellef hakkında cezalı tarhiyatlara ilişkin bir yandan vergi inceleme raporu düzenlerken, bir yandan da sektörün gözlem altına alınması amacıyla “Görüş ve Öneri Raporu” da düzenleyecektir.
Bazı durumlarda ise mükellef/sektör olarak riskli hiçbir durum olmasa bile tüm sektörün incelemeye alınması durumu da olabilmektedir. Bu tarz incelemeler ise, haksız rekabetin kaldırılması amacıyla yapılabilmektedir.
3- İhbar ve Şikayetler
Vergi incelemesinin önemli gerekçelerinden birisi, mükellefler hakkında vergi kaçırdığı yönünde yapılan ihbarlardır. Özellikle somut bilgi ve belge içeren nitelikteki ihbarlar vergi idaresi tarafından titizlikle değerlendirilerek dikkate alınır.
Müfettiş olarak görev yaptığımız esnada edindiğimiz tecrübelere göre, mükellefleri ihbar eden kişiler ise;
- İşten sorunlu bir şekilde ayrılmış eski bir çalışanlar,
- Mevcut çalışanlar,
- Anlaşamayan ortaklar,
- Rakipler,
- Aralarında anlaşmazlık olan eş ya da akrabalar,
- Şirkete mal veya hizmet satanlar ya da müşteriler,
olabilmektedir.
Örneğin; bir şahıs, çalıştığı bir firmanın satışları karşılığında fatura düzenlemediği yada eksik fatura düzenlediği, faiz karşılığı borç para verdiği, yıl sonlarında mal satışı olmadan komisyon karşılığı fatura düzenlediği, dolayısıyla vergi kaçırdığını iddia etmesi ve bu iddiasını da çeşitli delillerle (mailler, yazışma kağıtları, ikinci defter/dijital veri vb.) kağıda dökerek, CİMER’e yahut GİB veya VDK birimlerine ihbar etmesi halinde bu ihbar, bu kurumlarca değerlendirilecektir. GİB’e yapılan ihbarlar, ilgili vergi dairesinde oluşturulan komisyon kararı ile, VDK’nun bölgesel Denetim Daire Başkanlıklarına inceleme yapılması için yönlendirilecektir. Hem GİB’den gelen ihbarlar hem de VDK’na doğrudan bildirilen ihbarlar, İlgili Denetim Daire Başkanlığı içinde görev yapan Müfettişlerden oluşan İhbar ve İnceleme Taleplerini Değerlendirme Komisyonunca değerlendirilecektir.
4- Müfettişlerce Yürütülen Başka İncelemeler
Müfettişlerce yürütülen incelemeler esnasında, başka mükelleflerin de incelemeye alınması istenilebilmektedir. Bu incelemeler, Müfettişlerce düzenlenen incelemeye sevk yazılarına istinaden İhbar ve İnceleme Taleplerini Değerlendirme Komisyonlarınca değerlendirilerek incelemeye dönüştürülmektedir.
Bu incelemeye sevkler bazen “Görüş ve Öneri Raporu” ile de yapılabilmektedir. Yahut, karşılıklı borç alış verişinde bulunan ilişkili firmaların tespiti halinde; konuyu transfer fiyatlandırması yönünden değerlendiren bir Müfettiş, para alışverişinde bulunan ve faiz hesaplamayan konunun taraflarını komple incelemeye sevk edebilecektir.
5- Karşıt İncelemeler
Karşıt inceleme taleplerine, ilgili kişi ve kurumların cevap vermesi, gereken bilgi ve belgeleri Müfettişe sunması gerekmektedir. Bu kanuni bir zorunluluktur. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde ise, karşıt incelemeye konu mükelleflere özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için, mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesine yazı yazılacaktır. Ancak en büyük risk ise, bilgi ve belge talebine yani karşıt incelemeye cevap vermeyen mükellefler, Müfettişlerce düzenlenecek “İnceleme Oluru” yazısına istinaden incelemeye sevk edilebilecektir.
Müfettişlerce gönderilen “Bilgi İsteme” yazılarına, bazı mükellef yahut mali müşavirlerin, normal vergi incelemesi olmadığı gerekçesiyle kayıtsız kaldıklarını sahada görmekteyiz. Ancak, talebe cevap verilmemesi halinde, mükellef incelemeye sevk edilecektir ki bu kaçınılmazdır.
6- MASAK ve Diğer Kurumlarca Yapılan Şüpheli İşlem Bildirimleri
Hazine ve Maliye Bakanlığı birimi olan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesine yönelik yapılan araştırma ve incelemeler yapılmaktadır. Ayrıca Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK)’na pek çok kurumdan birçok şüpheli işlem bildirimi gelmektedir. Aslında bu bildirimlerin amacı kara para aklama ve terörün finansmanı ile mücadeleye ilişkindir. İşte bu incelemeler esnasında, inceleme konusunun ayrıca vergisel yönleriyle de değerlendirilmesi amacıyla, inceleme hususu VDK’na gönderilecektir.
7- İncelemeyi Gerektiren Beyan ve Talepler
Bazı durumlarda ise vergi dairesine yapılan beyan veya talepler de incelemeyi gerektirebilir. Örneğin; mükelleflerin karlı durumdayken bu karı azaltıcı yahut zarara geçiren düzeltme beyanları, yahut ödenmesi gereken KDV tutarlarını azaltıcı düzeltme beyanları veya iade talepleri bulunması durumunda, vergi daireleri bu beyan ve talepler için inceleme sevk etmek durumunda kalabilecektir.
Yahut riskli görülen iade talepleri de ilgili vergi dairelerince yine incelemeye sevk edilebilecektir.
Kaynak: www.MuhasebeTR.com