TURİZM TEŞVİKLERİ
Teşvik politikalarının esasını ilgili sektörün geliştirilmesi ve belirlenen hedeflerdoğrultusunda yönlendirilmesi oluşturmaktadır. Bu açıdan birçok ülke ulusal ve uluslararası rekabette sahip olduğu dezavantajları ortadan kaldırmakamacıyla çok sayıda işletmeye ve özellikle kalkınmada geri kalmış bölgelere devlet desteklerini sürdürmektedir.
Uluslararası turizm faaliyetleri, birçok ülke için önemli bir gelir kaynağı olmayı sürdürmektedir. Ortaya çıkardığı pozitif dışsallıklar, cari işlemler açığını kapatmada üstlendiği olumlu rol, istihdam seviyesini artırması, büyüme ve bölgesel kalkınmaya yardımcı olması, yabancı sermaye ve vergi gelirlerini artırması gibi faydaları kuşkusuz turizm sektörünün sağladığı en önemli iktisadi katkılar arasında değerlendirilmektedir.
Turizm faaliyetlerine katılan tüketiciler yeme-içme, eğlence, konaklama ve ulaşım gibi faaliyetleri için iktisadi anlamda önemli harcamalar yapmaktadırlar. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin karşı karşıya kaldıkları iktisadi sorunlarla mücadele için turizm sektörü önemli katkılar sağlamaktadır. Ödemeler dengesi açısından gerekli dövizin temin edilmesinde, düşük vasıflı geniş toplum kesimlerine daha hızlı istihdam imkanlarının sağlanmasında ve bölgesel gelişmişlik farklılıklarının giderilmesinde, yabancı sermaye ve bütçe gelirlerinin artırılmasında turizm sektörünün önemli katkıları bulunmaktadır
Turizm yatırımlarında geri dönüşün uzun yıllar alması, sermaye/hasıla oranının yüksek olması, doğal afetler ile ekonomik ve siyasi olaylara karşı sektörün aşırı duyarlı olması gibi nedenler turizm yatırımlarının riskini artırmaktadır
Türkiye’de Turizm Sektörüne Sağlanan Teşvik Ve Destekler:
1-2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu Kapsamındaki Destekler:
2634 sayılı Kanunun 5/a maddesinde “Turizm sektöründe; bu Kanun ve diğer mevzuatta yer alan teşvik tedbirleri ile istisna, muafiyet ve haklardan yararlanabilmek için Bakanlıktan, turizm yatırımı belgesi veya turizm işletmesi belgesi alınması zorunludur” hükmü yer almaktadır.
Turizmi Teşvik Kanunu’nun 8 inci maddesine göre, hazine ve orman arazilerinin turistik tesis yatırımlarına tahsisi sağlanmaktadır.
Bu konuda 21/07/2006 tarihli ve 26235 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik” uyarınca işlem tesis edilmekte ve 49 yıla kadar tahsis işlemi yapılmaktadır.
2- Emlak vergisi muafiyeti:
Turizm İşletmeleri 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun “Geçici muaflıklar” başlıklı 5 inci maddesinin (b) fikrasinda “ Turizm Endüstrisini Teşvik Kanunu hükümleri dairesinde turizm müessesesi belgesi almış olan Gelir veya Kurumlar Vergisi mükelleflerinin adı geçen kanunda yazılı maksatlara tahsis ettikleri ve işletmelerine dahil binalari, inşalarının sona erdigi veya mevcut binalarin bu maksada tahsisi halinde turizm müessesesi belgesinin alındığı yılı takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile geçici muafiyetten faydalandırılır.” hükümlerine göre işletmeler Emlak Vergisinden muaf tutulmaktadır
3- Yurtdışı Turizm Fuarlarına Katılım Desteği:
Bireysel olarak veya ilgili sektör meslek birliğinin/derneğinin öncülüğünde; Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen veya iştirak edilen turizm fuarlarına katılım masraflarının, Bölge tanıtımı amacıyla yurtdışında gerçekleştirilecek tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine ilişkin giderlerin aşağıda belirtilen usul, esas ve oranlar çerçevesinde Tanıtma Genel Müdürlüğü bütçesinin ilgili tertiplerinden bu amaçla belirlenen ödeneklerle sınırlı olmak kaydıyla ödenmesidir.
4-Bina İnşaat Harcı İstisnası:
2464 sayili Belediye Gelirleri Kanununun Bina İnşaat Harcı başlıklı mükerrer yedinci bölümünün İstisnalar başlıklı Ek 2 nci maddesinin (d) fikrasında yer alan hükme göre “Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında inşa edilen binalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkilatınca teşviki karara baglanmış otel, motel ve benzeri turistik tesisler” bina inşaat harcı istisnaları arasında yer almıştır.
5-Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu Mevzuatı uyarınca Sağlanan Haklar
Yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri gereği, alkollü içki satmak isteyen işletmelerin Tütün ve Alkol Piyasasi Düzenleme Kurumundan (TAPDK) satış belgesi almaları zorunludur. “4250 sayılı ve Ispirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu”’nun 9 uncu maddesi içeriğinde yer alan istisnai hüküm doğrultusunda Turizm Işletmesi Belgesi ile Turizm Yatırımı Belgesi ayrımı yapılmaksızın, Bakanlığımızdan Turizm Belgeli tesisler, mesafe şartı veya işyeri açma ve çalışma ruhsatı aranmadan Turizm belgeleri ile alkollü içki satış izni alabilmektedirler.